Özlem'in katili, cinayet sonrası 112 Acil Servisi'ni arayarak yardım çağırmış, fakat bu durum mahkeme tarafından hafifletici bir sebep olarak değerlendirilmemiştir. Bu olay, cinayetler sonrası yaşanan psikolojik durumların ve kişilerin kriz tepkilerinin yargı süreçlerinde nasıl bir ağırlık taşıdığına dair tartışmaları yeniden alevlendirmiştir. Mahkeme, katilin yardım çağrısının suçun ağırlığını hafifletmediğine hükmetmiştir.
Olay, Özlem’in evinde gerçekleşmiş ve cinayet sonrasında katil paniğe kapılmıştı. 112 Acil Servisi’ni arayıp olayın ciddiyetini anlatan katil, yargılama süreci boyunca bu durumunun kendisini suçtan kurtarmak adına bir hafifletici sebep olarak öne sürdüğünü belirtmiştir. Ancak, mahkeme, katilin bu aramanın suçlu olduğu gerçeğini ortadan kaldırmadığına karar verdi. Bu karar, toplumda cinayetlerin işlenme sebepleri ile acil durum tepkileri üzerindeki bilinçlenmeyi artırdı.
Mahkeme sürecinde, katilin olay anında yaşadığı duygusal çalkantılar ve panik durumu gibi unsurlar gündeme gelmesine rağmen, yargıç, suçun kasıtlı olarak işlendiği ve sonrasında yapılan yardım çağrısının olayın seyrini değiştirmediği sonucuna vardı. Bu nokta, pek çok hukuk uzmanı ve psikolog tarafından da tartışmalı bir konu haline geldi.
Hukuk sisteminde, bir eylemin işleniş şekli ve faili arasındaki ilişki konusunda kesin sınırların var olduğu açıktır. Ancak, bir kişinin acil yardım araması yapmasının ardından gelen yargı süreci, durumu oldukça karmaşık hale getirebilir. Özlem'in katilinin 112'yi aramasının ardından mahkemede çıkan bu karar, yalnızca öznel bir durumdan ibaret olmayıp, toplumsal normlar ve yasal prosedürlerin nasıl işlediği konusunda daha derin bir sorgulamayı da beraberinde getiriyor.
Bu olay, genel olarak cinayet vakalarında benzer durumların nasıl ele alındığı hakkında birçok soru işaretini gündeme getiriyor. Katilin 112'yi araması, toplumda mahkûm etme veya affetme taleplerini nasıl etkiliyor? Cevapları ise zamanla netleşmesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Özlem’in yanında yaşanan bu trajik olay, benzer vakalara yaklaşım biçimlerini ve bu tür durumlarda izlenmesi gereken yolları da gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, Özlem’in katili tarafından yapılan 112 aramasının, mahkeme tarafından hafifletici bir sebep olarak kabul edilmemesi, hukukun doğası gereği bazı olaylara nasıl tepkiler verdiğini açıkça ortaya koyuyor. Bu tür durumlar, yargının ve toplumun infaz sistemlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine dair işaretler taşıyor.Özlem'in cinayetinin ardında yatan sebeplerin ve suçlunun ceza alma sürecinin nasıl şekillendiği, hepimizi ilgilendiren bir konu olmaya devam edecektir.